27 Mart 2009 Cuma

Ya olduğun gibi görün yada gözüme görünme



Eğer gerçek güzelik arıyorsan, o insanın yüzünde değil, yüreğinde olmalı demiş birisi yine şu meşhur facebook aleminde; herkesi filozof etti ya şu site bundan daha faydalı birşey olamazdı herhalde. Ne yaptığını bilmeyen sadece sadece gezen tv izleyen insanımızın bu denli değişmesi beni oldukça mutlu ediyor desem kimi kandırmış olurum ben de bilmiyorum...

Aslında güzel bir söz gibi duruyor ama biraz züğürt teselli havasıda taşımıyor değil belkide ölesine bi söz işte anlamsız, zaten ne pek çok anlamlı şey anlamsız olmaya başladı bunun gibi...

Gerçek güzellik nerdedir bilmiyorum belki yürektedir bunuda göremiyorum, kimbilir yüreği güzeldir birinin ama bunu kimse görmedikten sonra ne kadar bahsedilebilir o gönül güzelliğinden... Gerçekten içinde güzellik barındıranları ayrı tutuyorum ama benim kalbim güzel deyipte bu olmayan güzelliği yüzüne vuran insanların bu sözü kullanmalarını anlayamıyorum.

Sözün sahibini pek fazla tanımıyorum kalbi güzelmidir, zaten onun üzerine yazılmış bir yazıda değildi ölesine işte, yanlış anlamalara mahal vermesin

25 Mart 2009 Çarşamba

Erkeklik zamazingosu

Düşünüyorum da bu insanlar neden bu kadar adi, neden bu kadar kötü; özellikle erkekler... Belki hamurunda var pek çok kişinin bu yani genetik belkide ama nebilim pek öyle babadan oğula geçen bir özellik gibi de durmuyor. Aslında adilik konusunda belli bir seviyenin üstüne çıkabilmiş dişi zatlarda var ama hernedense ben hiç beğenmiyorum şu erkişi denen zatların gidişatını...
Yani bilmiyorum bir erkek gördüğü bir karşı cinsi hakkında malum işi yapmayı düşünmeden duramazmı yani ne bilim en azından herpsine karşı olmamalı durum. Kendini bu yönde pazarlamak istercesine teşhir edenleri ayrı tutuyorum ama bir insanın her dediğinden de kötü mana çıkmaz ki? Sanki gel beni şeyet diyorlar ya bizim beyfendiler bundan başka şey düşünemezler...

Bilmiyorum belki sorun benimle alakalı şu malum krizin bozduğu zihnim bu konudada saçmalıyor olabilir. Tamam herkes tahrik olabilir bende öyle ama ortada tahrik olunacak birşey yokken neden bu abuk sabuk fikirler yanlış anlamalar? Benim aklım buna yetmiyor...

Bu konularda çok fazla konuşmayı sevmiyorum ama konu açıldı işte geçen günden bir olaydan devam edio işte.. Ve ilginçtir ki bu konu bile kişiden kişiye değişiyor, mesela bir erkek ile konuştuğunda hemen oo sende ya sen nasıl adamsın; tabiki istiyorlar diyor, bir bayanla konuştuğunda ise senin için kötü oluyor...
Ben biliyorum ben nasıl adamım, bilende biliyor zaten ve elbette benim içim kötü ama sanırım bu derece değil!

Ama yinede ben bu durumu ve sonrasında oluşan diyaloğları hiç sevmiyorum çünkü zatında iyi şeyler düşündüğün birinin ardından edilen böyle laflar aslında böyle bir özellik taşımasada çamur at izi kalır mantığının işlemesi ile insanın içinde bir yer ediyor, iştahla yenilen yemeğin içinden yabancı bir cisim çıkması gibi ne miğde bırakıyor be iştah... Bir prensesi gözünde bilmemneye çeviriyor...

Ama sanırım bu işin tek açıklaması olabilir adını ben buldum erkeklik zamanzingosu...

18 Mart 2009 Çarşamba

Sil baştan


Geçenlerde bir film izledim adı "sil baştan"; aslında pek yeni bir film değil bir iki sene olmuş çekileli ama ben yeni rasladım yeni izleme fırsatı bulabildim. İlginç bir konusu var; daha çok birilerini unutmak üzerine hani derler ya unutmak için zaman lazımdır diye burda farklı bir yöntem bulunmuş; birini veya birşeyleri unutmakmı istiyorsunuz gidiyorsunuz doktora neyi istiyorsanız beyninizden siliveriyor ertesi gün sildiğiniz kişi kırk yıllık arkadaşınız bile olsa tanımıyorsunuz...

Aslında güzel birşey bu keşke böyle birşey mümkün olabilse çünkü herkesin unutmak istediğin birileri, birşeyler vardır. Acı veren şeyleri kimse hatırlamak istemez çünkü her aklına geldiğinde bir daha üzer.

Acaba böyle birşey mümkün olsa kimleri silmek isterdim diye düşündüm kendi kendime aslında o kadar çok şey varki sonu hayal kırıklığıyla biten bir silebilesem zihnimde belki geçmişteki başarısızlıktan ötürü korktuğumdan bazılarını tekrar denebilirim hiç yapmamış gibi. Yada bazı geceler uyutmayan kabuslardan kurtulurum en azından belki ot, gibi hiç birşey bilmeyen bir insan olurum ama mutlu olurum belkide...

Ama ne kadar acı olsada o geçmişteki unutmak istediğim şeyler onların hepsi anı oluyorlar sonuçta ve anılar olmasa geçmişin ne önemi var yada isimlerin o nedenle belkide hatırlamak daha iyidir ne varsa geçmişte kalan belki de hatırlamamız lazımdır. Bütün hepsi bizim kaderimizdi ve yaşamamız lazımdı belki silinebileseler yeniden başlayacaklar tıpkı filimdeki gibi...

Kıskançlığım



Acaba diyorum kendi kendime ben insanların mutluluklarını kıskanıyormuyum... Bu düşünceye neden kapıldım derseniz bu akşam insanların resimlerine baktım malum siteden hepsi gülüyor mutlular yada öyle gözüküyorlar herneyse... Sonra bir kendi halime baktım bir onlara içimde bir sıkıntı belirdi üzüldümmü bilmiyorum ama garip bir his işte...

Bazen keşke tanığım pek çok kimse hiç mutlu olmasa diyorum kendime, çünkü mutsuzken görüyorlar beni ; aslında ilk defa bu akşam geldi aklıma bu düşünce ölesine bi anda; belki daha önceden gizli gizli vardı içimde çıkmaya fırsat kolluyordu hernedense bu akşam düşünme fırsatı bulabildim. Sanırım kıskanıyorum insanları mutlu görünce kendim mutsuz olduğumdan dolayı herkes ben gibi olsun istiyorum pek güzel bir düşünce değil bu biliyorum ama birde şu var hernedense etrafımda insanları hep mutsuzken buluyorum yani bana geldiklerinde hep mutsuz oluyorlar ama mutlularken beni umursayan yok belkide bu nedenle tüm bu kıskançlığım...

Ama kendime kızıyorum yinede bu saçma düşünceden dolayı çünkü diğer insanların mutluluklarından dolayı üzüntü duymak pek iyi bişey değil gibi geliyor hiç kimse mutsuz olsun diye birşey yapmış değilim elbette ve biliyorumki hiç bir zaman yapmayacağım ama yinede böyle bir düşüncenin aklıma gelmesi ahmaklık alameti galiba yada bu aralar psikolojim pek iyi değil bu işsizlik yaramadı bana galiba...

2 Mart 2009 Pazartesi

ZZzzzzz



Bir ayrılık şarkısı seç son defa çal benim için


Keşke şu hayatta ayrılıklar hiç olmasa, keşke her seveni sevdiği de en azından kendi gibi sevse... Çok ütopik bir istek oldu galiba biliyorum hep olmayacak şeyler istiyoruz hiç bir şey gelmese elimizden dua ediyoruz belkide zaman zaman içinde istekler...

İçinde üzüntünün olmadığı bir hayat olabilirmi diye düşündüm biraz ama öyle olsa mutluluğun değeri hiç anlaşılmazdı herhalde veya sevilmeyince insan sevilmenin sevmenin değerini bilemezdi bu gibi pek çok örnek verilebilir olumsuzluklar üzerine ama görmek pek mümkün değil her olanın arkasındakini...

Nebilim işte pek çok şey oluyor şu hayatta mesela sevgi üzerine; birini seversin o seni sevmez, biri seni sever sen onu sevemessin veya sen onu seversin oda seni sevdiğini söyler ama söyledikleri yalandır ve ne hikmettirki senin sevdiğin ve seni seven biri bir türlü olmaz bu belki hayatın bir cilvesidir yaşanan hiç birşeyi çok sevmemek için ama insanoğlunun içindeki sevgiye açlığı bir türlü bitmez. Ve bu kadar karışıklığı benim kafam almaz bende iflas ederim her ne olursa olsun derim öyle boş boş yarından bişey çıkmayacağını bilsemde...