26 Mayıs 2009 Salı

Hayırlısı olsun...

Hayırlısı olsun, hayırlısı oldu; bir kerede benim istediğim olsa...


Başına ne gelse hayırlısı olsun demekten başka birşey yapamıyorsan, olaylar senin istediğin şekilde değilde hep o dediğin hayır dairesinde dolanıp duruyorsa sorun yaptığın iştemi yoksa sendemi?

Hiç hayırlı bir işin yokmudur senin kardeşim, neye elini attıysan kurudu hep işlerin ters bi insan bu kadarmı kısmetsiz olur, kime ne yaptın ne suç işledin derken insan kendi kendine aslında batmış olduğu bataklıkta daha derine batmaktan başka birşeye yaramadığını anlıyor insan. Böyle sadece içinde bulunduğun durumu düşünüp soruna odaklanmak böyle zamanalarda sanki bir içgüdümüşcesine tek davranış biçimi ne yazıkki.
Belki çözümü çok yakında biryerdedir ama başkasında olmadığına eminim...

22 Mayıs 2009 Cuma

Bir tavsiye...

Bir şey yapmak istiyorsan hemen yap; yoksa karar vermek zorunda kalırsın...

21 Mayıs 2009 Perşembe

Umutsuzluk

Ben çocukken ne zaman çok gülsem, birazcık mutlu olsam hemen biri çıkar çok gülmeyin sonra çok ağlarsınız derdi; belki de bu nedenle ne zaman birazcık mutlu olsam yüzüm gülse ardından çok mutsuz olucağıma dair bir şüphe belirir içimde. Belkide bu nedenledir bütün mutsuzluğum, umutsuzluğum...

Birazcık yolunda gitse işler; ardından büyük bir aksaklık sonrasında kalp kırıklığı, darmadağın hayallerim, umutlarım. Hep böyle gitmek zorundamı?

19 Mayıs 2009 Salı

Herşey mümkün

Herşey mümkündür şu hayatta
Kuş olmak, balık olmak mesela

Ya da söz olmak dilinde birilerinin
İyi de olsa, kötüde olsa
Var olmak bir şekilde, yaşamak

Aslında tüm mesele bu değilmi
Var olmak bir yerlerde
Yaşayabilmek
Zamana ve mesafelere rağmen...

Herşey mümkün şu hayatta
Çok sevipte sevilmemek
Unutulmak, umursanmamak
Ve tüm bütün bunlara dayanabilmek
Ama
Bir tek unutmak mümkün değil...

20.05.2009

8 Mayıs 2009 Cuma

Unut Gittiğin Yerde

İçimdeki tüm zehiri akıtabilsem bir kere olsun, yüzüne açık açık söylesem içimden geçenleri; nefretlerimi, sevgilerimi hüzünlerimi, karmakarışık ama bir o kadar keskin hislerimi ve içimde zaman zaman beliren öfkemi; belki rahatlarım o zaman...

Şimdi yine öyle bir zaman; içimde bıçak gibi keskin bir his öfke-umutsuzluk arası ve sana ait aslında hiç olmaması gereken bi kaç duygu...

Biliyorum hiç olmadı içinde bana ait birşey, olmayacakta belkide; sessiz sakin yaşamak sana göre değil çünkü, güçsüz olmak, zayıf olmak sana göre değil...
Dün bugun ve şimdi görmedin, aslında hiç görmedin bazı zamanlar dışında belkide işine gelmedi en iysi boşver, yok sitemim korkma...

Oysa neyin kimin ne olduğu bilinmez şu dünyada hani derler ya hiç birşey göründüğü gibi değildir...

Bitti...

Sen şimdi git hayal kurduğun ve paylaştığın şeyler taşıyanlarla ol.

Unut gittiğin yerde...