22 Nisan 2009 Çarşamba

Vazgeçtim


Vazgeçtim…

Vazgeçtim gözlerinden
Vazgeçtim sözlerinden
Bir ah de yeter
Sessizce, kimsesizce gönderdim dudaklarımı
Öpme, al yeter

Hiç tanımaz tenim ellerini
Bilmez yüreğim bilmez yüreğini

Ah bu koku, bu ten, bu dokunuş
Ah bu delilik sarsar bedenimi
Yok olmak anıdır şimdi

Hiç olmadın galiba sen, belki de bir hayaldi her şey, hiç başlamayan ama biten…

Hiç bir şey olmamış gibi davranmak artık o kadar zor ki; artık dayanamıyorum. Yüzüne her baktığımda ismi her söylendiğinde yada bir yerde okuduğumda hiç bir şey olmamış gibi davranmak zorunda kalmak kelimelerle anlatılabilecek bir şey değil.

Artık mutsuzlukla, umutsuzlukla ifade edilemiyor içimde tüm olan biten, gün içinde sayısız kere olup biten bu garip reaksiyon, bu tuhaf sıkıntı hali karnımın içindeki bu ince sızı… Ama başka bir şeyler daha var açıklayamadığım, tarifi o kadar karışık ki; bazen kısa cümlelerle ifade edebilsem de genelde bir belirsizlik var.

Yani bu kadar belirsizlik içinde bu kadar yorgunlukla daha fazla devam ettirebilmek artık anlamsız ve beklide olmaması gerekiyormuş…

Vazgeçtim senden…

11 Nisan 2009 Cumartesi

Gün

Bildik bir cumartesi gecesi, yine bendeniz sıkkın bunalmış, hayattan bıkmış yani kısaca ağır depresyon hallerinde. Kötü bir gece işte gündüzü gibi...
Zaman denen şeyle zaten hiç aram iyi olmamıştı ama bu aralar iyice kanlı bıçaklı olduk gibi çünkü hiç birşey yapmadan, yapamadan geçip gidiyor, bir önceki güne bakıyorum ve daha öncekine hep aynı şeyler öyle boş boş geçmişler işte değerleri gibi...

Bugünu blog sayfaları arasında gezinerek geçirdim, insanlar o kadar çok şeyden bahsetmişler ki, yani ne biliyim benim aklıma gelmeyecek şeyler pek çoğu. Mesela biri büyü bozma ile ilgili bi blog sayfası yapmış en çokta bu ilgimi çekti, büyüye filan inanırmısınız bilmem ama ben oldum olalı böyle mistik doğa üstü şeylerden tırsmışımdır.

5 Nisan 2009 Pazar

Aşkın taşeron işçisi

Aşk var mı yok mu diye düşünürken; en sonunda olmadığına karar verdim. Bazıları var diyebilirler ama öyle sandıkları şey başka birşeyin hatalı bir yansıması, kırık bir ayna nasıl karşısındakini bozuk gösterir belki farklı birşey gibi, bizim aşk sandığımız şeyde bizim bozuk ruh aynamızda aşk diye görünen şey...

Belki eskiden insanlar daha temizdi daha saftı o nedenle aşk diye tanımladıkları şey şimdiki anlatılan örneklerinden farklıydı. Şimdiki gibi iki bacak arasına inmemişti, para, ev, kat, yat demek değildi ve iki günde geçemiyordu ferhata dağlar deldiriyor mecnuna yollar aştırıyordu. Şimdi o uzun yollar son model arabalarla geçilip ne laylaya gidiyor ne aslıya...

Bazıları sadece aşk diye sandıkları şeyin taşeron işçiliğini yapıyorlar, ömürleri boyunca hiç sahip olamayacakları bir şey için umut besleyip onun boşuna işçiliğini yapıyorlar karın tokluğuna... Ötekileri bilmiyorum ama bu anlamsız da olsa diğerlerinden daha saf göründü gözümde çünkü içinde şu dünyaya ait birşey taşımıyor çünkü bu dünyada karşılıksız birşey yok...



Aslında düşünecek daha mühim şeyler olabilirdi ama nedendir bilinmez hani derler ya insan hep sahip olamadıklarını düşünürmüş belkide o nedenle ben de herşeyden daha çok bunu düşümüş olabilirim...

3 Nisan 2009 Cuma

Kumbara

Hesaplar, planlar, hayaller, umut ve sonrasında koca bir hiç...

Eskiden bir kumbaram vardı içinde hayal biriktirirdim; ama sanırım hata etmişim çünkü kumbaralar hayal için değilmiş...

2 Nisan 2009 Perşembe

Anafranil

Bir iki gün önce kitapların bulunduğu dolabı karıştırırken eski bir dosta rasladım yine, tanıdık bir görüntü işte bildik, eski ... Aslında dost mu düşman mı tam karar verebilmiş değilim hala çünkü daha çok kötü anılarımız oldu beraberken pek çoğu hatırlamak istemediğim. Aslında hatırladığım iyi şeyler de yok değil hayat kurtaracak kadar güzel sayesinde...

Belki dikkatsizlik sorunu için gittim doktorun yazdığı bir ilaçtı ama aynı zamana denk gelen kötü olayların geçiştirilmesinde de iş yaramıştı. Unutmak için birebir diyebilirim pek çok şeyi ve umursamamak için ne varsa... Aslında işe yaramaktan daha çok yan etkisi vardı ama verdiği yalancı mutluluğu özledim belki de. Bu nedenle son kalan bir tanenin yarısını içtim yine...

Son bir iki gündür ruh gibiyim bu nedenle iştahım yok, belkide en iyi yanı bu ilacın ama içimdeki dayanılmaz susuzluk hissi o kadar su içmeme rağmen geçmiyor buna dayanmak oldukça güç. Ve bazen verdiği panik hissinide saymazsak, sürekli meydana getirdiği uyku hali iyi sayılabilir...

Herneyse şimdi tekrar anladımki pek bi işe yaramıyormuş aslında sen istemedikçe hiç birşey düzelmiyor sen değişmedikten sonra kim düzeltebilir hayatı ki...