15 Aralık 2008 Pazartesi

Platon-ik


Platonik bir aşkın ardından gelen büyük bir kalp burukluğu, gözyaşları ve ıslak bir yastık. Kısa bir tanım oldu ama şimdiye kadar gelişen bütün olaylar bunları gösteriyor. İlk zamanlar başlayan küçük umut kırıntıları daha sonra bazen imkansız olduğunu düşünmekle olabileceği ihtimali arasından sürekli değişen bir ruh hali , sürekli yapılan ama faaliyete geçme cesareti bulunamadığı için plan olma tanımından öteye gitmeyen düşünceler. Aklımda gezinen ve boş bir an bulduğunda iyice sesini yükselten bu düşünce, düşünecek başka bir şey olmayan boş kafa tasımda yankılar yaparak çıldırtmaya başladığında beni; artan kalp atışlarımla birlikte inceden bir mide yanması ve devamında bütün bunların körüklediği daha önceden açılmamış olmanın verdiği bin pişmanlık var. Her geçen gün tekrar etse de bir sonraki gün yine aynısın olacağını, karşısına geçip ben seni seviyorum hem de öyle böyle değil bir an olsun aklımdan çıkmıyorsun seni düşünmediğim bir an yok hayattaki tüm şeyleri sana bağladım ne yaparsam yapayım sen varsın içinde diyemeyeceğimi bilsem de yine aynısı olsa da yine içimde bitip tükenmeyen ir umut var. Karşısına her geçtiğimde veya yol üzerinde karşılaşmalarda müthiş bir heyecan, dilimde tutulma, saçma sapan hareketler ve saçma sapan sözler... Sonrasında bir sonraki güne atılan planlar ve yarınlarda yaşamak aşkı.

Ben seni hep yarınlarda yaşadım; bu gün söyleyemediğim pek çok sözü yapamadığım birçok şeyi hep yarın yapma umudu ile sakladım içimde, bu bir türlü gelmeyen yarınlar bir dün oldu bitti artık yarın yok. Hatta sana bir hediye almıştım oda bitip tükenmeyen yarınlarda elimde kaldı. Cebimde gidip gele biraz yıprandı ama hala saklarım, şimdi duruyor karşımda öyle yetim bir halde... Şimdi baktım da geçip giden bunca yarına epeyce olmuş günleri cebime koyup biriktirebilsem şimdi sana gönderirdim şaşırırdın...

Sana olan aşkımı tarif etmek istesem biliyorum ne bu satırlara sığar nede ben anlatmaya uygun kelimeleri bulabilirim. Ama yinede dilim döndüğü kadar içimden gelenleri açıklarsam; hani bazen gün olur insan insanın içinde bir sıkıntı belirir ve bu sıkıntı o kadar büyür ki patlayacak olursun işte böyle bir zamanda ben patlayacak bir haldeyken pencereden dışarıda güneşin battığı taraftan bir ışık belirdi, sıcacık insana mutluluk veren güzellik sahibi bir ışık işte.Orda ışıkları yanıp sönen evlerin birindeydin ne çok uzak nede çok yakındın belki bir adım belki de bir ömür kadar uzaktın ama bir an için içimde hissettim seni Yanımda olmasan da sensizliğe aşık oldum, sen gelmeden aşkın geldi bana hiç sebepsizce nedensizce sevdim seni ve karşılaşmayı umdum günlerce. İlk zaman saçma gelse de gün geçtikçe iyice umutlanmaya başladım bekledim gelmesi için kurtarıcımın. Ve pek çok sahte kurtarıcılarla karşılaştım ama fazla sürmedi hiç biri senin gibi değildi bunu seni gördükten sonra anladım ama ben bunların hiç birini söyleyemedim. O gün çok geçmeden geldi ilk zaman anladım doğru kişi olduğunu ama önceden gelen acı tecrübelerin verdiği şüpheler kimi zaman vesveseye meydan verdi ama kısa zamanda anladım doğru olduğunu... Kim ne derse desin sen benim için bir tanesin kim ne düşünürse düşünsün sen bu dünyaya sürgün bir meleksin. Seni sevmemin bir nedeni yoktu, bu dünyanın maddi veya manevi değerleri ile ölçülebilecek bir neden bulmadım ben. Benim seni hiç görmeden tanımadan sevdim şimdi ne kadar görmesem de, sesini duymasam da yinede seviyorum seveceğim...

Kimi zaman herkesin sürekli bahsettiği medeni cesaretin bende neden olmadığını sorguluyorum içimde, ne kadar korkaksın be bir kıza karşısına çıkıp onu sevdiğini söyleyemedin oysa söylesen bitecek bu eziyet diyor bir ses bir taraftan diğer taraftan ise düşünüyorum ya eğer cevabı olumsuz olursa ya derse ben seni sadece arkadaş olarak seviyorum, hiç aklıma bile gelmemişti bunları sende hiç ummazdım diye. O zaman şimdiye kadar kurduğum tüm hayaller yıkılır ve ben bu enkazın altından kalkabileceğimi hiç sanmıyorum. Bir depreme daha dayanamaz bu beden...

Yok yok şimdi hiç olmazsa içimde küçükte olsa bir umut var, yaptığım herşeyi gördüğüm bir çok nesneyi kötüde olsa senle birlikte görebildiğim için.

Offff

Şimdi ne sen varsın nede başka biri; soğuk dört duvarla konuşur oldum son zamanlarda eğer dile gelseler anlatırlardı senin için söylediğim sözleri duygularımı ve ıslak yastığım şahittir göz yaşlarıma, içinde barındırdığı gözyaşları ona da ağır gelmekte artık çok geçmez oda iflas eder, tarumar olur.

Şimdi ne desem razı olmazsın biliyorum artık şimdiye kadar nerelerdeydin diyeceksin biliyorum artık faydasız feryatlarım boşuna olacak tüm söylenenler ve belki de kim olduğunu merak ediyorsun ama dedim ya artık hiç önemi yok. İsmin bende saklı, içimde, kalbimde, düşüncelerimde belki şiirlerimde belki de yazdıklarımda saklı ama artık ne önemi var her neyse de gitsin...


28.03.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder